Yaşam

Umut hakkı nedir, kimlere verilir? Abdullah Öcalan’a umut hakkı uygulanabilir mi?

Ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilen kişilerin, gelecekte serbest kalma ihtimali üzerine şekillenen “umut hakkı” kavramı, son yıllarda ceza infaz sistemlerinde ve insan hakları alanında gündeme gelmeye devam ediyor. Özellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulamalarıyla birlikte tartışılan bu hak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla uluslararası hukukta yer buluyor. Peki, Umut hakkı nedir? Umut hakkı kimlere verilir? Abdullah Öcalan‘a umut hakkı uygulanabilir mi? Detaylar haberimizde!

UMUT HAKKI NEDİR?

Ceza hukukunun en tartışmalı konularından biri olan “umut hakkı”, insanlık onurunun ceza infaz sistemindeki yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu hak, ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmiş kişilerin, işledikleri suçların ağırlığına bakılmaksızın, bir gün serbest kalabilecekleri ihtimaline sahip olmalarını güvence altına alıyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihatları çerçevesinde gelişen bu kavram, özellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulamalarının insan haklarına uygunluğunun sorgulandığı davalarda gündeme geliyor. Umut hakkının temel dayanağı, her bireyin rehabilite edilebilir bir varlık olduğu ve cezalandırma sistemlerinin sadece intikam aracı olmaması gerektiği düşüncesidir.

Bu hak, sadece hukukî bir kazanım değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal bir ihtiyaçtır. Sonsuz bir cezalandırma anlayışı yerine, bireyin değişme ve dönüşme potansiyelini kabul eden bir yaklaşımı temsil eder. Bu nedenle, umut hakkı, cezanın infaz sürecinde adalet, insan onuru ve yeniden topluma kazandırma ilkeleriyle doğrudan bağlantılıdır.

UMUT HAKKI KİMLERE VERİLİR?

Umut hakkı, teoride ömür boyu hapis cezası almış her birey için geçerli olmalıdır. Ancak uygulamada bu durum ülkeden ülkeye, hatta bazı durumlarda aynı ülke içinde farklı suç tiplerine göre değişiklik gösterebiliyor.

AİHM’nin 2013 yılında verdiği ve emsal niteliği taşıyan Vinter ve Diğerleri v. Birleşik Krallık davasında, mahkeme şu sonuca varmıştı: Bir kişinin hiçbir koşulda serbest kalamayacağının önceden belirlenmiş olması, insan haklarına aykırıdır. Yani umut hakkı, bir cezanın geri dönüşsüz şekilde infaz edilmesini, insan onuruna aykırı bulur.

Bu içtihat çerçevesinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış kişilerin de belirli koşullar altında yeniden değerlendirmeye alınarak, topluma dönüş yollarının açık tutulması gerektiği ifade ediliyor. Ancak Türkiye gibi ülkelerde bazı suç tipleri için bu hak kapsam dışı bırakılabiliyor.

Özellikle terör, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve devletin güvenliğine karşı suçlar kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişiler, Türkiye’de yasal olarak şartlı tahliye ya da umut hakkından faydalanamıyor. Bu durum, insan hakları örgütleri ve hukukçular tarafından sıkça eleştiriliyor ve bu kişilerin de rehabilitasyon hakkı bulunduğu savunuluyor.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI NEDİR?

Türkiye’de idam cezası, Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında 2004 yılında tamamen kaldırıldıktan sonra, en ağır ceza türü olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanmaya başlandı. Bu ceza, Türk Ceza Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca, hükümlünün hayatı boyunca süren bir cezalandırma rejimidir ve infazı, sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilir.

Bu cezanın en önemli özelliği, hükümlünün cezaevinde tecrit koşullarında tutulması ve sosyal/fiziki haklarının ciddi biçimde kısıtlanmasıdır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, yalnızca suçun ağırlığına değil, topluma karşı oluşturduğu tehdit düzeyine göre de şekilleniyor.

HANGİ SUÇLAR AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE CEZALANDIRILIR?

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası;

  • Nitelikli kasten öldürme
  • Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak
  • Anayasayı ihlal
  • Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı
  • Ağır işkence
  • Halkı isyana teşvik
  • Savaş zamanında casusluk
  • Terör örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar gibi son derece ciddi suçlarda uygulanır.

Şartlı Tahliye Mümkün mü?

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlülerin en az 30 yıl cezaevinde iyi halli kalmaları durumunda şartlı tahliye imkânından yararlanabileceğini öngörüyor.

Ancak bu kural, istisnalara sahiptir. Özellikle:

  • Devletin güvenliğine karşı suçlar
  • Anayasal düzene karşı suçlar
  • Milli savunmaya karşı suçlar

gibi alanlarda bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmişse, hükümlü hiçbir şekilde şartlı tahliyeden yararlanamaz. Bu durumda ceza infazı gerçek anlamda ömür boyu sürmektedir.

ABDULLAH ÖCALAN’A UMUT HAKKI UYGULANABİLİR Mİ?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamalar sonrası, kamuoyunda “umut hakkı” kavramı yeniden gündeme geldi. Bahçeli’nin, 1999 yılında idam cezasına çarptırılan ve daha sonra cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında yaptığı değerlendirme, tartışmaları beraberinde getirdi.

Bahçeli konuşmasında, 25 yıldır İmralı Cezaevi’nde tutulan Öcalan’ın tecridinin kaldırılması hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) grup toplantısında konuşabileceğini ifade etti. Bahçeli, terörün sona erdirilmesi ve PKK’nın feshi yönünde Öcalan’ın çağrıda bulunması durumunda, “umut hakkı”nın uygulanmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapılabileceğini söyledi.

Açıklamasında, “Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın” ifadelerini kullanan Bahçeli’nin sözleri, Türkiye genelinde çeşitli hukukçular, siyasetçiler ve kamuoyu tarafından değerlendirmeye alındı.

Söz konusu açıklamaların ardından başlayan süreç, PKK’nın 12 Mayıs’ta yaptığı fesih açıklamasıyla sonuçlandı. Bu gelişmelerle birlikte, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kapsamında bulunan hükümlüler açısından umut hakkının kapsamı ve uygulanabilirliği yeniden tartışma konusu oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu